İmamoğlu, birliğin Altındağ ilçesi Hamamönü’ndeki Tevfik Bey Konağı’nda düzenlenen TBB Encümen Toplantısı’na katıldı.
Toplantının ardından konuşan İmamoğlu, deprem bölgesinde araştırmalarda bulunacak TBB komisyonunun çalışmalarına başladığını belirtti.
Komisyonun bir aylık süre içerisinde, deprem bölgesindeki hizmetlerin hem merkezi hem de yerel idare boyutunda sürecin nasıl yönetildiğine ilişkin tespitlerde bulunacağını aktaran İmamoğlu, “Yerinde yapılan tespitler çerçevesinde TBB eylem planı ortaya çıkmış olacak. Katkılarımızla o bölgede olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda o sonuçları açıklayacağımız encümen toplantımızı da deprem bölgesindeki bir şehrimizde yapmayı arkadaşlarımızla karar verdik.” dedi.
Kayyım uygulaması
Kayyım uygulamasının ülke gündeminden kalkmasının şart olduğunu savunan İmamoğlu, belediye hizmetlerinin terör sebebiyle aksadığı tespitinin valilik tarafından yapılmasının yargı teminatını bertaraf ettiğini savundu.
İmamoğlu, belediyelerdeki kayyım uygulamasının yerel demokrasiye zarar verdiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kayyım düzenlemesine ihtiyaç bulunmadığını arkadaşlarımız öneriyor. Bütün bunlar hem yasanın nasıl uygulandığı mevzuatına dair hem de aynı şekilde bu kanunların birbirine olan çelişkisini tespit etme noktasında TBB bünyesindeki hukuk birimimizin ve uzman arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında sizinle paylaşıyorum.
Suçla mücadelenin ceza sorumluluğunun bireyselliği üzerinden sürdürülmesi gerektiği, tüm kuruma hatta personellere, kamu görevlilerine kayyım atanmasının devlet geleneğimize, hizmetlerimizin devamlılığı ilkesine büyük aykırılık içerdiği, olağanüstü koşullarda getirilmiş kayyım düzenlemesinin olağan dönem kapsamında genişletilmemesi gerektiği, yerel yönetim geleneğimize ve demokratik teamüllere uygun olmayan, halkın iradesini yok sayan idari nitelikli bir kararla alınan kayyım atama uygulamasına son verilmesi değerlendirmesinde bulunuyor ve bunu da kamuoyu ile ilgililerle de paylaşmış olmak istiyorum.”
“Belediyelerimiz arasında çözüm çok büyük önem taşımaktadır”
Belediyelere, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin sorulmadan hazırlandığı iddiasında bulunan İmamoğlu, teklifin yöntem, bilimsellik, uygulama açısında sorunlar içerdiğini öne sürdü.
Teklifin, toplumsal soruna neden olacak nitelikte olduğu değerlendirmesinde bulunan İmamoğlu, sorunun çözülmesi için gerekli denetimlerin yapılmadığını kaydetti.
Ekrem İmamoğlu, açıklamalarda bulundu:
“Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevleri için süre 2028 yılına uzatılmıştır. 2028 yılına kadar bu altyapının sağlanamadığı her yerde hayvanların yaşamına son verileceği ortadadır. Teklifte, ikincil aşama gibi gösterilmesine karşın hayvanların yerel yönetim tarafından hayatlarına son verilmesi böylece zorunlu hale getirilmektedir. Köpek satışıyla ilgili denetim ve kısıtlamalar artırılmadıkça köpeklerin ve kedilerin öldürülerek sokaklardan kaldırılmasının bu canlıların nüfusunu azaltmayacağını biliyoruz.
Biz TBB olarak canlıların yaşamına son vermeden ‘kısırlaştır, aşıla, yaşat’ politikasının en üst seviyede bir seferberlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle belediyelerimiz arasında çözüm çok büyük önem taşımaktadır. Kısırlaştırma işlemlerinin süpürme şeklinde yapılması sayesinde bölgesel olarak kısırlaştırılmamış hayvan kalmaması hedef olmalıdır.”