Aimée, seksen yıllık oyunculuk kariyeri boyunca pek çok filmde rol aldı. Arzıendam ettiği filmler arasında Oscar’a aday gösterildiği Claude Lelouch’un yönettiği A Man and a Woman filmi de bulunuyor.
Aimée kızı Manuela Papatakis yaptığı açıklamada annesinin son nefesini verirken “hemen yanında” olduğunu söyledi. Papatakis annesinin siyah beyaz bir fotoğrafını Instagram’da yayınlayarak şunları yazdı: “Kızım Galaad ve torunum Mila ile birlikte annem Anouk Aimée’nin ölümünü duyurmaktan büyük üzüntü duyuyoruz.”
Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati, X adlı sosyal medya platformu üzerinden “Demy, Lelouch ve Federico gibi en büyük isimlerden bazılarında rol alan, dünyaca ünlü bir ikona, Fransız sinemasının büyük bir aktrisine veda ediyoruz” diye yazdı.
ANOUK AİMÉE KİMDİR?
Aimée, 1932’de Paris’te Nicole Françoise Florence Dreyfus’ta doğdu.
Babası Yahudi olmasına rağmen Katolik olarak yetiştirilmişti ve sekiz yaşında Alman birlikleri şehre girdikten sonra ailesi onu daha güvende olacağını umdukları kırsal bölgeye gönderdi.
Beyazperdeye ilk çıkışını 1946 yapımı La Maison Sur La Mer filmiyle ergenlik çağında yaptı ve karakterinin adı Anouk’u kendi adı olarak benimsedi.
Fransız şair ve senarist Jacques Prevert, onu soyadını da “sevilen” anlamına gelen Aimée olarak değiştirmeye ikna etti.
Aimée büyük çıkışını 1960 yılında Fellini’nin İtalyan sinema tarihinin en çok beğenilen filmlerinden biri olan sanat filmi La Dolce Vita yaptı.
Lelouch’un 1966 yapımı A Man and a Woman filmindeki başrolü ise onu tam bir aşk ikonu haline getirdi. Performansı Aimée’ye en iyi kadın oyuncu dalında Altın Küre ve Bafta ödülünün yanı sıra Oscar adaylığı da kazandırdı. Bu, bir aktörün veya aktrisin Fransızca performansla Oscar’a aday gösterilmesiydi.